top of page
Yazarın fotoğrafıDoç.Dr.Mutlu Ünver

Whipple Ameliyatı - Pankreas Başı Kanseri Ameliyatı

Güncelleme tarihi: 5 Kas

Whipple Ameliyatı

Whipple ameliyatı, pankreas, ince bağırsak ve safra yollarındaki tümörler ve diğer rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bir ameliyattır. Bu ameliyat sırasında pankreasın başı, ince bağırsağın ilk kısmı, safra kesesi ve safra kanalı çıkarılır.


Whipple operasyonu, pankreatikoduodenektomi olarak da bilinir ve genellikle pankreas kanserinin pankreasın dışına yayılmadığı durumlarda tercih edilir.


Whipple Ameliyatı İzmir

Whipple ameliyatı, pankreastaki tümörleri çıkarmak için yapılan en yaygın ameliyattır ve tüm pankreas kanseri türlerinde uzun vadeli kontrol için en iyi şansı sunar. Ancak, bu prosedür oldukça karmaşıktır ve büyük bir cerrahi risk taşır.

Ameliyat sırasında sindirim sisteminin önemli bir bölümü çıkarılır ve yeniden yapılandırılır. Bu zorluklara rağmen, Whipple prosedürü hayat kurtarıcı olabilir ve hastaların sağkalım süresini uzatabilir.

Ameliyatla Çıkarılan Organlar

Açıklama

Pankreasın başı

Pankreas kanallarını ve sindirim enzimlerini üreten kısmı.

İnce bağırsağın ilk kısmı

Besinlerin emiliminin başladığı bölüm.

Safra kesesi

Safranın depolandığı organ.

Safra kanalı

Safranın karaciğerden bağırsağa aktarıldığı kanal.

Bu karmaşık cerrahi işlem, dikkatli bir değerlendirme ve deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir.




whipple operasyonu
 

Pankreas Ameliyatı Türleri ve Uygulama Alanları

Pankreas ameliyatı sadece Whipple prosedürüyle sınırlı değildir. Bazı durumlarda, cerrahınız diğer pankreas ameliyatları hakkında da sizinle konuşabilir.

Özellikle karmaşık vakalarda, uzman bir cerrahtan ikinci bir görüş almanız faydalı olabilir. İlgili diğer pankreas ameliyatları şunlardır:

  1. Distal Pankreatektomi (Pankreasın Sol Tarafının Alınması): 

    Pankreasın gövde ve kuyruk bölgesindeki (sol taraf) tümörler veya diğer rahatsızlıklar için yapılan ameliyattır. Bu işlem sırasında, cerrahın dalağı da çıkarması gerekebilir.

  2. Total Pankreatektomi (Pankreasın Tamamen Alınması): 

    Pankreasın tamamının çıkarıldığı bir ameliyat türüdür. Bu işlem sonrasında, pankreasın ürettiği hormon ve enzimlerin yerini alacak ilaçları ömür boyu kullanmanız gerekecektir.

  3. Kan Damarlarını Etkileyen Tümörler İçin Ameliyat: 

    Pankreastaki tümörün yakınındaki kan damarlarına kadar yayıldığı durumlarda, daha karmaşık bir ameliyat gerekebilir. Bu prosedürde, kan damarlarının bazı kısımlarının çıkarılması ve yeniden yapılandırılması da gerekebilir.


Bu ameliyatlar, pankreasın farklı bölgelerini ve etkilerini ele alan çeşitli cerrahi yaklaşımlar sunar. Hangi yöntemin uygun olacağına, hastanın durumu ve tümörün yayılımı gibi faktörler dikkate alınarak karar verilir.

"Blog yazımızın altındaki yorum bölümüne sorunuzu yazdığınızda, cevabımızı size e-posta olarak göndereceğiz!"
 


Whipple Prosedürü Nedir ve Hangi Durumlarda Uygulanır?

Whipple prosedürü, pankreas, safra kanalı veya ince bağırsağın ilk kısmı olan duodenumda bulunan kanserler veya diğer rahatsızlıklar için uygulanan karmaşık bir cerrahi işlemdir.

Pankreasın başı, duodenum, safra kesesi ve safra kanalının bir kısmı bu operasyon sırasında çıkarılır. Amaç, kanseri ve hastalıklı dokuları temizleyerek hastanın yaşam süresini uzatmaktır.


Pankreasın Görevleri ve Whipple Ameliyatının Gerekliliği

Pankreas, karın boşluğunun üst kısmında, midenin arkasında yer alan ve sindirim ile kan şekeri kontrolünde önemli rol oynayan bir organdır. Pankreasın başlıca görevleri şunlardır:

  • Sindirim Enzimleri Üretimi: Yiyeceklerin sindirilmesine yardımcı olan amilaz, lipaz ve proteaz gibi enzimlerin salgılanması.

  • Hormon Üretimi: Kan şekerini düzenleyen insülin ve glukagon hormonlarının salınımı.


Bu hayati fonksiyonları yerine getiren pankreasta oluşan tümörler veya diğer ciddi rahatsızlıklar, organın işlevini bozabilir ve bu durumda Whipple prosedürü gerekebilir.

whipple ameliyatı olanlar

 

Whipple Prosedürünün Kullanıldığı Durumlar

Whipple prosedürü, çeşitli kanser türlerinin yanı sıra başka durumların tedavisinde de kullanılabilir. Bu durumlar:

Durum

Açıklama

Pankreas kanseri

Pankreasın baş kısmında gelişen ve hızla yayılabilen kanser türü.

Pankreasın içinde veya yüzeyinde sıvı dolu kesecikler.

Pankreas tümörleri

Pankreasın hem iyi huylu hem de kötü huylu kitleleri.

Pankreatit

Pankreasın iltihaplanması.

Ampuller kanser

Duodenum ve safra kanalının birleştiği bölgedeki kanser.

Safra kanalı kanseri

Safra kanallarında oluşan kanser türü, kolanjiyokarsinom olarak da bilinir.

Nöroendokrin tümörler

Hormonal dengesizliklere neden olabilen tümör türleri.

İnce bağırsak kanseri

İnce bağırsakta oluşan kötü huylu tümörler.

Travma

Pankreas veya ince bağırsakta meydana gelen ciddi yaralanmalar.

Diğer tümörler ve rahatsızlıklar

Pankreas, duodenum veya safra kanallarındaki diğer tümör veya anormal büyümeler.


Ameliyatın Amacı ve Başarı Oranı

Whipple prosedürünün temel amacı, kanseri çıkararak hastalığın yayılmasını önlemek ve hastanın yaşam süresini uzatmaktır. Bu cerrahi işlem, pankreas kanseri gibi bazı kanser türlerinde tek tedavi seçeneği olabilir.

  • Ameliyatın Ortalama Süresi: 5-8 saat.

  • İyileşme Süreci: Hastanede kalış süresi genellikle 1-2 hafta arasındadır. Tam iyileşme ise 6-8 ay sürebilir.

  • Başarı Oranı: Kanserin evresine, tümörün konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir, ancak başarılı bir ameliyat sonrası 5 yıllık sağkalım oranı %20-40 civarındadır.


Whipple Prosedürünün Riskleri ve Yan Etkileri

Whipple prosedürü, karmaşık ve büyük bir ameliyat olduğu için bazı riskler ve yan etkiler içerebilir. Bu yan etkiler arasında kanama, enfeksiyon, sindirim problemleri ve kan şekeri dengesizlikleri yer alabilir.

Bu nedenle, prosedür öncesi ve sonrası dikkatli bir tıbbi takip ve destek önemlidir.


 

Whipple Prosedürü İçin Kimler Uygundur?

Whipple prosedürü, pankreasın baş kısmında bulunan ve vücudun diğer bölgelerine yayılmamış olan tümörlerin cerrahi olarak çıkarılabileceği (rezekte edilebileceği) durumlarda uygulanabilir.

Pankreas kanseri hastalarının yaklaşık %20'si ameliyat için uygun olabilirken, veriler bu hastaların yarısının ameliyat için uygun olmadığı söylendiğini göstermektedir. Doç.Dr.Mutlu Ünver, ameliyat için uygun olup olmadığınızı belirlemek için yılda 15'ten fazla pankreas ameliyatı yapan bir cerraha başvurmanızı şiddetle tavsiye etmektedir.


Ameliyat İçin Uygunluk Belirlemek Neden Zordur?

Bir hastanın ameliyat için uygunluğunu belirlemek her zaman kolay değildir. İleri görüntüleme testleri bile her zaman mükemmel bilgi sağlamayabilir.

Bazı durumlarda, ameliyat öncesi yapılan testlere rağmen, cerrah operasyon sırasında kanserin yayıldığını veya çıkarılamaz olduğunu tespit edebilir. Bu nedenle, planlanan operasyon tamamlanamayabilir.


Bu tür belirsizlikler göz önüne alındığında, doğru tanı ve tedavi planlaması için deneyimli ve uzman bir cerrah ile görüşmek önemlidir. Özellikle, ameliyatın karmaşıklığı ve riskleri nedeniyle yüksek hacimli pankreas ameliyatları yapan cerrahlar Tarafından tedavi alınması önerilir.


 

Whipple Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Whipple ameliyatı, pankreas başı, ince bağırsağın ilk kısmı (duodenum), safra kesesi ve safra kanalının cerrahi olarak çıkarılmasını içeren bir işlemdir.

Bazı durumlarda mide ve yakındaki lenf düğümleri de alınabilir. Bu işlem sırasında genel anestezi uygulanır, yani ameliyat boyunca derin bir uyku halinde olursunuz.

Ameliyat Süreci:

  • Anestezi: Genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresince uyku halinde olursunuz.

  • Kateter Takılması: Ameliyat öncesinde idrarın drenajı için mesaneye bir kateter takılır. Bu kateter genellikle ameliyattan bir veya iki gün sonra çıkarılır.

  • Ameliyat Süresi: Whipple prosedürü 4 ila 12 saat arasında sürebilir. Süre, ameliyatın karmaşıklığına ve kullanılan cerrahi yönteme bağlıdır.

  • Organların Yeniden Bağlanması: Ameliyat sonunda, çıkarılan organların yerine kalan kısımlar yeniden bağlanarak sindirim sisteminin normal çalışması sağlanır.

 

Standart Whipple Prosedürü Nedir?

Standart Whipple prosedüründe, cerrah pankreasın başını, safra kesesini, duodenumu (ince bağırsağın ilk kısmı), midenin bir bölümünü ve çevresindeki lenf düğümlerini çıkarır. Daha sonra cerrah, geriye kalan pankreas ve sindirim organlarını yeniden birbirine bağlar.


 

Pilor Koruyucu Whipple Prosedürü Nedir?

Bazı durumlarda, hastalar midenin tamamını ve pilor adı verilen mide kapakçığını koruyan değiştirilmiş bir Whipple prosedüründen geçebilirler. Bu prosedüre "pilor koruyucu Whipple" denir.


Her iki tür ameliyat da genellikle 5-7 saat sürer.


Bu tür cerrahi müdahaleler, kanserin yayılmasını önlemeyi ve hastanın yaşam süresini uzatmayı amaçlar. Hangi yöntemin uygulanacağına hastanın genel sağlık durumu, tümörün yeri ve diğer faktörler dikkate alınarak karar verilir.

 

Whipple Ameliyatından Sonra Neler Olur?

Whipple prosedüründen sonra hasta, hastanede 8-10 gün kalır. Bu süre zarfında doktorlar, olası komplikasyonları izler ve hasta yavaş yavaş tekrar sıvı ve katı gıda almaya başlar.

Ameliyattan sonraki günlerde, doktorlar tüm kanserin çıkarılıp çıkarılmadığını ve lenf düğümlerinde kanser hücrelerinin olup olmadığını görmek için kapsamlı testler yapar.


Whipple Prosedürü Sonrası Olası Komplikasyonlar

Whipple prosedüründen sonra en yaygın komplikasyon, mide boşalmasının gecikmesidir. Bu durum, midenin içeriğini boşaltmasının çok uzun sürdüğü anlamına gelir. Genellikle ameliyattan 7-10 gün sonra mide, iyileşmeye izin verecek kadar iyi bir şekilde boşalmaya başlar.

Ancak, mide boşalmasındaki gecikme devam ederse, hastanın birkaç hafta boyunca bir beslenme tüpü veya damar yoluyla beslenmesi gerekebilir.


Whipple prosedürünün en ciddi potansiyel komplikasyonu, pankreasın ince bağırsakla birleştiği yerde meydana gelen sızıntı nedeniyle oluşan karın enfeksiyonudur.

Bu durum, pankreatik kaçak veya pankreatik fistül olarak adlandırılır. Bu komplikasyon, hastaların yaklaşık %10'unda görülür ve genellikle drenaj tüpleri ve antibiyotiklerin kombinasyonu ile kontrol altına alınır. Bu hastaların çoğunda beslenme desteği gerekebilir.


Ameliyat sonrası sürecin yönetimi, hastanın genel iyilik hali ve iyileşme sürecini optimize etmek için önemli bir adımdır. Bu nedenle, olası komplikasyonlar hakkında bilgi sahibi olmak ve gerektiğinde uygun müdahalelerde bulunmak önemlidir.


whipple ameliyatı fiyatı

İlginizi Çekebilecek Diğer Blog Yazılarımız




383 görüntüleme2 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

2 Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Guest
Oct 17
Rated 5 out of 5 stars.

Hocam, iyi günler.

Annem 15 gün önce pankreas kanseri sebebiyle Whipple ameliyatı oldu. Ameliyat sonrası patoloji raporu çıktı ancak raporu tam olarak anlamakta zorlandık. Size raporu özetleyip, birkaç konuda danışmak istiyoruz:

  1.  Raporda pankreasta 3x3x2 cm boyutlarında bir tümörün olduğu belirtiliyor ve tümörün pankreasın orta kısmında olduğu yazılmış. Ayrıca cerrahi sınırdan 0.3 cm uzaklıkta olduğu belirtilmiş. Tümör tamamen çıkarıldı mı, yoksa hala bir risk var mı?

  2. Anterior cerrahi sınırda tümör izlendiği yazıyor, bu ne anlama geliyor? Bunun tedavi planına nasıl bir etkisi olur?

  3. Rapor, lenf bezlerinde tümör bulunmadığını gösteriyor (0/3 lenf nodu reaktif özellikte). Bu, kanserin yayılmadığı anlamına mı geliyor?

  4. Patolojik evre pT2 pN0 pMx olarak belirtilmiş. Bu evrelemeye göre kemoterapi veya başka bir tedaviye ihtiyaç var mı?

Ameliyat sonrası süreç…

Like
Replying to

Öncelikle, annenize ve size geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Patoloji raporundaki bilgileri değerlendirelim Tümörün Boyutu ve Cerrahi Sınır: Pankreasta 3x3x2 cm boyutlarında bir tümörün pankreasın orta kısmında olduğu ve cerrahi sınırdan 0.3 cm uzaklıkta olduğu belirtilmiş. Bu, cerrahın ameliyat sırasında tümörü çıkardığını ancak tümörün cerrahi sınıra nispeten yakın olduğunu gösterir. Cerrahi sınırdan yakın olan bu mesafe, mikroskobik tümör hücrelerinin kalma ihtimalini artırabilir, bu nedenle tedavi sonrası ek tedavi seçenekleri (örneğin kemoterapi) gündeme gelebilir.Anterior Cerrahi Sınırda Tümör Görülmesi: Anterior cerrahi sınırda tümör izlenmesi, bu bölgede cerrahi olarak temizlenmiş olsa da mikroskopik düzeyde tümör hücrelerinin kaldığı anlamına gelebilir. Bu durum, cerrahinin tam olarak radikal olmadığını gösterebilir ve ek tedavi (kemoterapi veya radyoterapi) gerekebilir. Lenf Nodları: Lenf bezlerinde tümör bulunmaması (0/3 lenf nodu…


Like

Gerçek Hasta Yorumları Forumu

Kafanızdaki soruları paylaşın veya deneyimlerinizi Forum'a yazın – Birlikte daha sağlıklı bir gelecek için birbirimizle bilgi paylaşalım!

bottom of page